İzmir-Kırıklar F Tipi Cezaevi’nde, bir süre önce uygulamaya sokulan “çift kelepçe” uygulamasını kabul etmeyen tutsakların buna dönük protestoları sürürken, cezaevinde kalan DHKP/C’li tutsak Erdal Bek, sevk edildiği hastanede kelepçeli tedaviyi kabul etmediği için askerler tarafından kolu kırıldı.
AKP iktidarı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın sarıldığı özel savaş konseptiyle birlikte cezaevlerindeki siyasi tutsaklara yönelik baskılar da gün geçtikçe artmaya başladı. Tutsaklara yönelik devreye sokulacak uygulamaların hayata geçirildiği pilot cezaevlerinden biri olan İzmir-Kırıklar F Tipi Cezaevi’nde, bir süre önce devreye sokulan ve kendileri için bir işkence aracı haline dönüşen “çift kelepçe” uygulaması kabul etmeyen tutsakların darp ve şiddete maruz kaldığı öğrenildi.
Bu uygulamanın yanı sıra tutsaklara dayatılmak istenen kelepçeli tedaviyi kabul etmeyen cezaevindeki DHKP/C’li tutsaklardan Erdal Bek’in kolu, askerler tarafından kırıldı.
Çift kelepçe işkencesi görüntülere yansıdı
Göz problemi nedeniyle 9 Ekim’de Yeşilyurt Devlet Hastanesi’ne sevk edilen Bek, hastaneye götürülürken çift kelepçe takılarak götürüldü. Bek, bu şekilde götürüldüğü doktor muayenesinde kollarındaki kelepçelerin çıkarılmasını istedi ancak askerlerin kelepçeleri çıkarmaması üzerine tartışma çıktı. Kelepçelerin çıkarılmaması üzerine bu şekilde tedavi görmeyi kabul etmeyen Bek, askerler tarafından tartaklanarak kolu kırıldı.
Yaşanan olaya dair DİHA’nın ulaştığı görüntülerde, Bek’in hastane koridorundan muayene odasına götürülürken askerlerin darp ve şiddetine maruz kaldığı açıkça görülüyor. Sözkonusu görüntülerde, çok sayıda askerin Bek’i etkisiz hale getirecek biçimde ayak ve kollarından tutarak, ite kaka bir odaya götürdüğü ve darp ettiği anlaşılıyor. Bek’in kolunun kırıldığı anlar ise odanın içi görülemediği için kamera kayıtlarında yok. Ancak Bek’in maruz kaldığı saldırıya karşı “Tedavi hakkımız engellenemez” sloganı ile tepkisini dile getirdiği duyuluyor.
Coplarla koluna vurdular
Kolunun kırılmasının ardından avukatı Dinçer Çalım ile görüşen Bek, maruz kaldığı işkenceyi şu sözlerle anlattı:
“Göz rahatsızlığım gerekçesi ile hastaneye götürüldüm. Çift kelepçe ile hastane revir hücresinde bekletildikten sonra muayene odasına götürüldüm. Kelepçe ile tedaviyi kabul etmedim. Orada bulunan Astsubay’ın önce hakaretine maruz kaldım ardından ise askerlerle birlikte darp ve şiddetine maruz kaldım. Darp edilirken bir sandalyenin ayağına tutuldum. Sağ koluma copla vurmaya başladılar. Ardından koridorda darp ve küfürler eşliğinde beni tekrar hastane revirine götürdüler.”
Kırık kola da kelepçe takmak istediler
Bek, avukatına götürüldüğü hücrede bir süre sonra sağ kolunun şişmesi sonucu tekrar darp raporu almak için doktora çıkarılmak istediğini, ancak askerlerin yeniden kelepçe takmakta ısrar ettiğini de aktardı. Bek’in, aşırı şekilde şişmesinden kaynaklı kelepçe takılmadan götürüldüğü doktorda, kolunun kırık olduğu anlaşıldı.
Kolu kırılan Bek, kendisini darp edenler hakkında suç duyurusunda bulunmasına rağmen bugüne kadar herhangi bir işlem yapılmadı. Cezaevi yetkilileri ise, çift kelepçe uygulamasını, Ankara’da yaşanan bir firardan dolayı güvenlik önlemi olarak uyguladığını açıkladı.
‘Bu uygulama güvenlik gerekçesi ile açıklanamaz’
Müvekkilinin işkence yapılarak kolunun kırılmasını değerlendiren avukat Dinçer Çalım ise Bek’in kolunun kırılmasına dair savcılığın herhangi bir araştırma yapmadığını, araştırma yapılmadığı için de Bek’in yediği dayak ve maruz kaldığı hakaretleri yapanların yanına kar kaldığını söyledi. Bek’in kolunun kırılmasına neden olan uygulamanın “güvenlik” gerekçesiyle açıklamanın kabul edilir bir durum olmadığını da söyleyen Çalım, birçok tutsağın bu uygulamadan dolayı tedavisi yapılmadan tekrar cezaevine götürüldüğünü, bu nedenle savcılığın bir an önce harekete geçerek “çift kelepçe” uygulamasının ortadan kaldırılmasını istedi.